2Department of Radiation Oncology, Necmettin Erbakan University, Meram Faculty of Medicine, Konya, Turkiye
3Department of Radiation Oncology, Prof. Dr. Cemil Tascioglu City Hospital, Istanbul, Turkiye
4Department of Radiation Oncology, Medical Park Bahcelievler Hospital, Istanbul, Turkiye
5University of Health Sciences, Hamidiye Faculty of Medicine, Istanbul, Turkiye
6Department of Radiation Oncology, Acibadem University Faculty of Medicine, Istanbul, Turkiye
7Department of Radiation Oncology, Dokuz Eylul University Faculty of Medicine, Izmir, Turkiye
2Necmettin Erbakan Üniversitesi, Meram Tıp Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Konya
3Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi, Radyasyon Onkolojisi Kliniği, İstanbul
4Medical Park Bahçelievler Hastanesi, Radyasyon Onkolojisi Kliniği, İstanbul
5Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Hamidiye Tıp Fakültesi, İstanbul
6Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, İstanbul
7Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, İzmir
Amaç: Kalıtsal meme kanserlerinin çoğu, meme kanseri duyarlılık genleri BRCA1 veya BRCA2 mutasyonları nedeniyle meydana gelir. Bu mutasyonların varlığı, tümör hücrelerinin iyonize radyasyona ve DNA'ya duyarlılığını artırır ve kanser tedavisinin komplikasyonlarına karşı duyarlılığı da etkileyebilir. Çalışmamızın amacı, BRCA 1/2 mutasyon pozitif hastaları genel olarak değerlendirmek, radyoterapi akut yan etkilerini incelemek ve BRCA negatif hastalarla farkını belirlemektir.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza katılmaya istekli dört merkeze veri tabanı gönderilmiştir. Tam verilere ve bilinen mutasyon analizine sahip 73 hasta dahil edildi. Hastalar, tedavi sırasında akut toksisite için haftalık olarak izlendi. Toksisiteler, RTOG akut toksisite kriterlerine göre değerlendirildi.
Bulgular: Ortalama yaş 43'tü, 17 hastada BRCA1 (+) ve 19 hastada BRCA2 (+) saptandı. Hastaların 67'sinde invaziv duktal karsinom mevcuttu. Tüm hastalara cerrahi işlem uygulanmıştı. Elliyedi hastaya konvansiyonel radyoterapi dozları verilirken, 16 hastaya hipofraksiyone radyoterapi dozları verildi. Takip sürecinde üç hastada metastaz gelişimi görüldü. Tüm BRCA pozitif hastaların invaziv duktal karsinomu bulunmaktaydı. BRCA pozitif hastalarda, 40 yaşın altındakiler (p<0.001), yüksek nodal pozitiflik (p=0.008), grade 2-3 (p=0.022) ve lenfovasküler invazyon (p=0.002) BRCA negatif hastalara kıyasla anlamlı olarak daha sık görüldü (p<0.001). Ortanca sağkalım süresi 35,8 aydı. Grade 1 disfaji, 7 BRCA negatif hastada ve 4 BRCA pozitif hastada görüldü; iki grup arasında anlamlı bir fark bulunmamaktaydı (p=0.351). Grade 2-3 cilt reaksiyonları ise 11 BRCA negatif hastada ve 8 BRCA pozitif hastada ortaya çıktı; istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamaktaydı.
Sonuç: Çalışmamızda, BRCA mutasyonlarının varlığı, literatürle uyumlu olarak genç yaş, nodal durum, grade ve lenfovasküler invazyon ile ilişkili bulunmuştur. Literatürde BRCA pozitifliğinin toksisite üzerinde etkisi bulunmamıştır ve çalışmamızdaki iki grup arasında yan etkiler benzerdir. Meme koruyucu cerrahi (MKC) veya mastektomi sonrası radyoterapi, BRCA pozitif hastalara güvenle uygulanabilir. (NCI-2023-5-8)